
DÜNYA VETERİNER HEKİMLERİ GÜNÜ (Nisan
Ayının Son Cumartesi Günü)
Ülkemizin de üyesi olduğu Dünya
Veteriner Hekimleri Birliği, her yıl
Nisan ayının son Cumartesi gününün
"Dünya Veteriner Hekimler Günü" olarak
kutlanmasını kararlaştırmış, ilk kez 28
Nisan 2001 günü Dünya Ülkeleri ile
birlikte Dünya Veteriner Hekimleri
Birliği üyesi olan Türk Veteriner
Hekimleri Birliği tarafından organize
edilerek kutlanmıştı. Kutlamalarda tüm
mesleki kurum ve kuruluşların katkı ve
katılımını sağlamayı ve tüm meslek
camiasının sahiplenmesi amacıyla
oluşturulan Düzenleme Kurulu ile
organize edilmişti.
Geçmişten Günümüze Veteriner Hekimlik
Eğitimi
Dünyada Veteriner Hekimliği
Eğitimi-Öğretimi
Tarih boyunca yaşanan doğal
afetler dışındaki en büyük felaketlere
salgın hayvan hastalıklarının neden
olduğu kabul edilmektedir. Avrupa'da 18.
yüzyılın ilk yarısında, sığır vebası
salgınlarında 200 milyon sığır ölmüş;
tek tırnaklılarda da salgın
hastalıkların yayılmasıyla tarımsal
işlevler durmuş; açlık başlamış;
ekonomik ve sosyal yaşam durma noktasına
gelmiştir. İtalya ve İngiltere' de
soruna çare bulmak üzere görevlendirilen
beşeri hekimler, çözümün ancak veteriner
hekimlerin yetiştirilmesi ile mümkün
olabileceğini belirtmişlerdir. Bu
düşünce, ilk ve ikinci veteriner
okullarını 1762 ve 1764 yıllarında açan
Fransa tarafından gerçekleştirilmiştir.
Avrupa ülkelerinden bu okullara
öğrenciler gönderilmiş ve bunlar
mezuniyetten sonra kendi ülkelerinde
veteriner okullarının kurucuları
olmuşlardır. Bu okullardan mezun olan
veteriner hekimler sahadaki etkili
çalışmaları ile büyük başarı sağlayarak
veteriner hekimliğin önemini
kanıtlamışlardır.
Veteriner hekimliği eğitimini başlatan,
bilgili ve yetkin veteriner hekimleri
uygulama alanına yayan tüm Avrupa
ülkelerinde, tarım devriminin
dayanağını, sağlıklı ve verimli hayvan
varlığı oluşturmuş; toplumsal kalkınma
ve sanayi devrimi için geniş olanaklar
sağlanmıştır.
Türkiye'de Veteriner Hekimliği
Eğitimi-Öğretimi
Osmanlı Dönemi
Ülkede modern anlamda Tıp ve
Harp Okullarının kuruluşu 1827 ve
1834'de gerçekleştirilmiş; ilk Veteriner
Okulu ise, Tanzimat sonrası, 1842'de
açılabilmiştir. Bu okul da dünyadaki
örnekleri gibi; salgın ve diğer hayvan
hastalıkları ile mücadele edebilecek
olan veteriner hekimlerin yetiştirilmesi
amacıyla açılmıştır.
Eğitim-öğretim süresi 1848–1849
döneminden başlayarak dört yıla
çıkartılmış; 1853'den itibaren Avrupa
veteriner fakültelerindeki ders
programları uygulanmıştır. Mezun
veteriner hekimlerin hayvan hastalıkları
ile mücadele yanında haralarda
yetiştiricilikle ilgili görevler
yüklenmesi, veteriner hekimliği
mesleğinin önemli bir aşamasını
oluşturmuştur. Veteriner hekimliği
hizmetlerinin ülke çapında
yaygınlaştırılması amacı ile 1889'da
Sivil Veteriner Okulu açılmış ve
"Veteriner İşleri Müdürlüğü"
kurulmuştur.
Aynı yıllarda Türkiye'de laboratuar
çalışmaları başlatılmış; hekim ve
veteriner hekimler önce "Kuduz
Müessesesi"ni sonra "Osmanlı
Bakteriyolojihanesi'ni faaliyete
geçirmişlerdir. Böylece eğitim-öğretim,
araştırma ve uygulama etkinlikleri
birbirini tamamlamıştır. İlk hayvan
sağlığı yönetmeliği, ilk sığır vebası
serumu üretimi ve uygulaması veteriner
okullarının ve Veteriner İşleri
Müdürlüğünün ortak çalışmalarıyla
gerçekleştirilmiştir. Böylece sorunlar
eğitime, eğitimdeki bilgi de alana
aktarılarak, eğitim ve uygulama alanında
sürekli bir işbirliği
gerçekleştirilebilmiştir.
Cumhuriyet Dönemi
Cumhuriyet döneminde
gerçekleştirilen ilk ve en önemli
reformlar arasında veteriner hekimliği
eğitimi ve hayvancılık konuları da yer
almıştır. Salgın hayvan hastalıkları ile
çağdaş anlamdaki savaş yöntemlerinin
uygulanması yolunda Avrupa ülkelerinden
gelen yoğun baskı, Cumhuriyet'in ilanı
ile birlikte ciddiyetle ele alınmış;
Office Internationale Epizootie (OIE)'ye
ve Dünya Veteriner Hekimleri Birliğine
üyelikler gerçekleştirilmiş; 1924–1929
yıllarında uygulanan "Beş yıllık
Veteriner Hekimliği Hizmetleri Programı"
çerçevesinde; 1926 yılında Hayvan Islah
Kanunu", 1928 yılında "Hayvanların
Sağlık Zabıtası Hakkında Kanun" kabul
edilerek uygulamaya konulmuştur. Bu
sayede, başta sığır vebası olmak üzere,
hayvan hastalıklarıyla savaşta üstün bir
başarı sağlanmıştır. Diğer yandan, dünya
standartlarına uymak ve ülke sorunlarına
çözüm getirmek amacıyla 1933 yılında
İstanbul'daki Yüksek Veteriner Okulu
"Fakülte" olarak Ankara'ya
nakledilmiştir. Bu kurumda Alman öğretim
üyelerinin de katkıları ile 20. yüzyılın
ilk yarısında geçerli olan modern
anlamdaki veteriner hekimliği eğitimi
gerçekleştirilmiştir. Tüm bu aşamalarda
öğretim kadrosu ile Tarım Bakanlığı ve
meslek örgütü arasında sürekli ve yakın
bir işbirliği sağlanmıştır.
İlk Üniversite Kanunu (1946) ile Ankara
Üniversitesi kurulmuş ve Veteriner
Fakültesi, üniversite olanaklarından
yararlanarak, evrensel, bilimsel ve
özerk bir yönetime kavuşmak amacıyla
1948'de Ankara Üniversitesine bağlanarak
üniversite sistemi içerisine girmiştir.
İlk iki yılda gerçekleştirilen düzenleme
ile 1950'de, o yılların üniversite
yapısındaki "kürsü" sistemine geçilmiş;
lisans programları yenilenmiş;
lisansüstü düzeyde Tarım Bakanlığı ile
işbirliği içinde "uzmanlık" eğitimi
başlatılmıştır. Böylece, kısa sürede
ülkenin uzman veteriner hekim açığı da
kapatılmıştır.
Giderek artan veteriner hekim
gereksinimini karşılamak amacı ile
1989'li yıllarda ikinci bir veteriner
fakültesinin açılması konusu Ankara
Üniversitesi Veteriner Fakültesi
tarafından gündeme getirilmiş; önce Ege,
daha sonra İstanbul Üniversitesinin
bünyesinde bir fakülte açılması
amaçlanmış, ancak bu konuda olumlu bir
sonuç alınamamıştır.
Planlı kalkınma sürecinde veteriner
hekim açığı yeniden gündeme
getirilmiştir. Ancak, "Üçüncü Beş Yıl
Yeni Strateji ve Kalkınma Planı İnsan
Gücü" çalışmalarında, veteriner hekim
arzında fazlalık olduğu ileri
sürülmüştür. Fakülte, Bakanlık ve meslek
örgütlerinin ortak çalışmaları sonunda
bu hatanın düzeltilmiş olmasına rağmen,
ikinci veteriner fakültesi ancak,1970'de
Elazığ'da açılabilmiştir.
Daha sonra 1972'de İstanbul'da üçüncü ve
1978'de Bursa'da dördüncü veteriner
fakültesinin açılışı
gerçekleştirilebilmiştir.
Yeni kurulan bu üç fakültenin açılma
isteği, Ankara Üniversitesi Veteriner
Fakültesi ile tabanın eğilimini yansıtan
Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez
Konseyi tarafından gündeme getirilmiş;
tüm hazırlıklar Fakülte Kurularında
yapılmış; Devlet Planlama Teşkilatı
(DPT) görüşleri alınmış, üniversitelerin
senatoları tarafından onaylanmış ve
kurucu kadroların sağlanmasından sonra
eğitim-öğretime başlanılmıştır. Bu
fakültelerin tümünde ders programları
ile eğitim-öğretim beraberliğinin
sağlanması Türkiye'de veteriner
hekimliği eğitiminin önemli
noktalarından birini oluşturmuştur.
Türkiye'de 1980 sonrası kabul edilen
"2547 Sayılı Yüksek Öğretim Kanunu" 1981
yılından itibaren uygulamaya
konulmuştur. Kanun uyarınca, 1982
yılında çıkartılan "41 Sayılı Kanun
Hükmündeki Kararname" ile üç yeni
veteriner fakültesi daha kurulmuş; Konya
ile Van'da 1982'de ve Kars'ta 1985
yılında eğitim-öğretime başlanılmıştır.
Yüksek Öğretim Kurulu tarafından
hazırlanan "Veteriner Fakültelerinde
Eğitim ve Öğretim Planı ile İlgili
İlkeler' 1982–1983 ders yılından
itibaren tüm veteriner fakültelerinde
uygulanmaya başlamıştır. Buna göre
"bilim dalları kapsamında olmayan
zorunlu dersler ve seçmeli dersler"
ifadeleri altında bazı meslek dersleri
seçmeli duruma düşürülmüş; diğer yandan,
veteriner hekimliği ile doğrudan ilgisi
olmayan ve çağdaş veteriner hekimliği
eğitimi programlarında yer almayan bazı
derslerin eğitim-öğretim süresince
okutulması zorunluluğu getirilmiştir. Bu
ve benzeri nedenlerle Türkiye veteriner
fakültelerinden verilen diplomaların
yabancı ülkelerde geçerliliğinin
tartışılması gündeme gelmiştir.
Veteriner fakültelerindeki eşgüdümü
sağlamak, eğitim-öğretim programlarında
yapılacak değişiklikler ile yeni
oluşturulacak bilim ve ana bilim dalları
konusunda öneriler geliştirmek ve karar
vermek amacıyla 1989 yılında, bir
rektörün başkanlığında veteriner
fakültelerinin dekanlarından oluşan
"Üniversitelerarası Kurul Veteriner
Bilimleri Eğitim Konseyi" kurulmuştur.
Veteriner fakültelerinde tüm öğretim
üyelerinin görüşleri alınıp,
uluslararası minimal ölçütler ile
uygulamadaki sorunlar göz önünde
tutularak yeniden hazırlanan ders
programları bu Konsey tarafından
onaylanarak 1990–1991 eğitim-öğretim
yılından itibaren Ankara, Elazığ,
İstanbul ve Konya'daki veteriner
fakültelerinde yürürlüğe konulmuştur.
Daha sonraki yıllarda diğer fakülteler
de bu programı uygulamaya
başlamışlardır.
Fakültelerdeki eğitim-öğretim denkliğini
sağlamak yanında, fakültelere alınacak
öğrenci sayıları ile yeni fakültelerin
açılması konusu da gündeme
getirilmiştir. Bu amaçla; Veteriner
Bilimleri Eğitim Konseyinin 26 Ekim 1990
günü yaptığı toplantısında; "Veteriner
fakültelerine alınacak öğrenci sayısının
azaltılması ve yeni veteriner
fakültelerinin açılmaması konusunda
gerekçeli olarak hazırlanan görüşün
Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığına
arzına oy birliği ile karar vermiştir"
şeklinde bir karar alınmıştır. Bu karara
rağmen, bugün Türkiye'de veteriner
fakültelerinin sayısı 19'a yükseltilmiş
bulunmaktadır.
Kaynak: 1. Türk Veteriner Hekimliği
Kurultayı Sonuç Raporu 1998
Türkiye'deki Veteriner Fakülteleri
1. Ankara Üniversitesi Veteriner
Fakültesi, Ankara
Kuruluş Yılı: 1842
Tel: 312-316 03 16
Faks: 312- 316 44 72
Santral: 312- 3170315 (12 Hat)
Web:
http://www.ankara.edu.tr/faculties/veterinary/
2. Fırat Üniversitesi Veteriner
Fakültesi, Elazığ
Kuruluş Yılı: 1970
Dekanı: Prof. Dr. Nazir DUMANLI
Tel: 424- 212 85 25
Faks: 424- 212 27 17
Santral: 424- 212 85 00
Web:
http://www.firat.edu.tr/akademik/fakulteler/veteriner/vetturk/index_veteriner.html
3. İstanbul Üniversitesi Veteriner
Fakültesi, İstanbul
Kuruluş Yılı: 1972
Tel: 212- 591 21 93
Faks: 212- 591 69 91
Santral: 212- 591 38 51
Web:
http://www.istanbul.edu.tr/fakulteler/veterin/index.htm
4. Uludağ Üniversitesi Veteriner
Fakültesi, Bursa
Kuruluş Yılı: 1978
Tel: 224- 442 88 18 /101
Faks:224- 442 80 25
Santral: 224- 442 92 00
Web:
http://veteriner.uludag.edu.tr/
5. Selçuk Üniversitesi Veteriner
Fakültesi, Konya
Kuruluş Yılı: 1982
Tel: 332- 241 00 59
Faks: 332- 241 00 63
Santral: 332- 241 00 41
Web:
http://veteriner.selcuk.edu.tr/
6. 100. Yıl Üniversitesi Veteriner
Fakültesi, Van
Kuruluş Yılı: 1982
Tel: 432- 225 11 28 /1500
Faks: 432- 225 11 27
Santral: 432- 225 10 01 (3 Hat)
7. Kafkas Üniversitesi Veteriner
Fakültesi, Kars
Kuruluş Yılı: 1985
Tel: 474- 212 39 92
Faks: 474- 223 79 58
Santral: 474- 212 55 90
8. Kocatepe Üniversitesi Veteriner
Fakültesi, Afyon
Kuruluş Yılı: 1997
Dekanı: Prof. Dr. Yılmaz DÜNDAR
Tel: 272- 213 41 38
Faks: 272- 213 09 70
Santral: 272- 213 48 01
9. Adnan Menderes Üniversitesi
Veteriner Fakültesi, Aydın
Kuruluş Yılı: 1993
Tel: Santral: 256-247 11 85
Faks: 256- 247 11 93
10. Kırıkkale Üniversitesi
Veteriner Fakültesi, Kırıkkale
Kuruluş Yılı: 1995
Tel: 318- 224 83 46
Faks: 318- 224 75 34
Santral: 318- 224 48 90
11. Erciyes Üniversitesi Veteriner
Fakültesi, Kayseri
Kuruluş Yılı: 1995
Tel: 352- 339 94 84
Faks: 352- 337 27 04
Santral: 352- 339 75 04
12. Akdeniz Üniversitesi Veteriner
Fakültesi, Burdur
Kuruluş Yılı: 1996
Tel: 248- 234 45 00
Faks: 248- 234 45 05
Santral: 248- 234 45 00
Web:
http://www.akdeniz.edu.tr/veteriner/index.html
13. Dicle Üniversitesi Veteriner
Fakültesi, Diyarbakır
Kuruluş Yılı: 1993
Tel: 412- 248 80 20
Faks: 412- 248 80 21
Santral: 412- 248 80 20
web:
http://www.dicle.edu.tr/fakulte/veteriner/
14. Harran Üniversitesi Veteriner
Fakültesi, Urfa
Kuruluş Yılı: 1995
Tel: 414- 315 36 47
Faks: 414- 312 81 44
Santral:414- 314 69 86
Web:
http://www.harran.edu.tr/veteriner/index.htm
15. M.Kemal Üniversitesi Veteriner
Fakültesi, Hatay
Kuruluş Yılı: 1995
Tel: 326- 267 34 40
Faks: 326- 267 34 40
16. Ondokuz Mayıs Üniversitesi
Veteriner Fakültesi
Kuruluş Yılı: 1995
17. Marmara Üniversitesi Veteriner
Fakültesi, İstanbul
18. Atatürk Üniversitesi Veteriner
Fakültesi, Erzurum
Tel: 442- 218 71 36
19. Gazi Üniversitesi Veteriner
Fakültesi, Çorum
*DÜNYA VETERİNER HEKİMLERİ GÜNÜ ŞİİRLER*
TOMMY
Onu bulduğumda uyuz olmuştu
ve gözleri uyuzdan kör olmuştu
onu iyileştirmek tam bir yılımı almıştı
veteriner fakülteleri mekanım olmuştu
o benim adeta evladım gibi olmuştu
bu hayvan sevgisinden dolayı
hiç hesapta olmayan bahçeli bir evim
bile olmuştu
bahçemdeki en güzel güllerden bile
güleçtir benim o güzel oğlum Tommy
onsuz düşünemiyorum ben o bahçeyi
o varken neyleyim ben eli silahlı
bekçiyi
kaç kez hırsızlardan kurtardı evimizi
o kadar büyük bir zevkle taşıyorum ki
onun sevgisini
yok saymak mümkün mü onun o güzel bakan
gözlerini
anlatmakla bitiremem ama tamamlamak
istiyorum sözlerimi
her kalbi atana tavsiye ediyorum hayvan
sevgisini...
Tommy (köpeğim)
Tahmine Yıldırım |